Şam hükümeti, uluslararası alanda önemli bir yere sahip olan Paris görüşmelerine katılmama kararı aldığını bildirdi. Suriye'de süregelen iç savaşı ve uluslararası müdahale süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, bu karar birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Hükümet yetkilileri, bu konferansın "ulusal birliğe aykırı" olduğunu belirterek, Suriye’nin iç dinamiklerinin dışarıdan şekillendirilmesine karşı durduklarını ifade ettiler. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler? Şam hükümeti neden bu kritik toplantılarda yer almak istemiyor?
Şam hükümetinin bu kararı almasındaki en büyük etkenlerden biri, ülkenin siyasi bütünlüğünü koruma isteğidir. Hükümet sözcüleri, Suriye’nin geleceğinin Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini vurguladılar. Bugüne dek, farklı yabancı güçler ve ülkeler, Suriye’deki varlıklarını meşrulaştırmaya çalışarak, kendi ajandalarını dayatmaya çalıştı. Bu tür uluslararası toplantıların, Suriye'nin ulusal bütünlüğünü tehdit ettiğini belirten yetkililer, kendi iç meselelerinin dışarıdan müdahale ile çözülmeyeceğini savunuyorlar.
Paris görüşmeleri, Suriye’deki çatışmanın çözülmesi için önemli bir platform olarak görülüyor. Ancak, bu tür platformlar genellikle tamamen başka çıkarlar doğrultusunda şekilleniyor. Hükümetin duyduğu endişeler, Paris görüşmelerinin Suriye’ye yönelik daha fazla uluslararası baskıya neden olabileceği korkusunu da içeriyor. Suriye’nin uluslararası ilişkilerde izole edilmesi, ülkedeki durumun daha da kötüleşmesine yol açabilir. Bu bağlamda, Şam hükümeti ulusal birlik retoriği ile muhalefetin ve yabancı güçlerin etkisine karşı savunma pozisyonunu güçlendirdiğini belirtmektedir.
Gelecek aylarda, Suriye politikasının nasıl şekilleneceği konusunda daha fazla belirsizlik ortaya çıkacak gibi görünüyor. Şam hükümetinin bu kararı almasından sonra, muhalefet ve uluslararası toplum ne yapacak? Bu durum, Suriye'deki çatışmanın dinamiklerini nasıl etkileyecek? Sonuç olarak, Suriye’deki krizin çözümü için atılacak adımların ulusal birliği sağlamak ve halkın sesi olmak zorunda olduğu bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.