Ülkemizde yaşanan trajik olaylardan biri daha, toplumda derin yaralar açtı. Geçtiğimiz günlerde bir evladın kendi babasını öldürmesi, sadece ailenin değil, çevresindeki herkesin yüreğini dağladı. Oğlu tarafından hayatına son verilen 59 yaşındaki S.Ç., bugün gözyaşları içinde toprağa verildi. Cenaze töreni, acılı aile üyeleri ve sevenleri tarafından yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Bu dramatik olay, adalet arayışının yanı sıra, aile içindeki çatışmaların ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
S.Ç. ve oğlu S.Ç. arasındaki çatışmalar, son dönemde aile içinde sıkça konuşulan bir konuydu. Tanıkların ifadelerine göre, baba ve oğul arasındaki sorunlar yıllar öncesine dayanıyordu. Ailenin yakın çevresindeki kişiler, S.Ç.’nin otoriter bir baba olduğunu ve oğluyla arasında sürekli bir çatışma yaşandığını belirtiyor. Oğul S.Ç., üniversiteye devam eden genç bir birey olarak babasının baskıcı tutumlarından bunalmıştı. Aile içindeki bu huzursuzluk, zamanla şiddetli bir çatışmaya dönüştü. Sonunda, bu olumsuz ortam, trajik bir sona ulaştı. Oğul S.Ç.’nin, bir tartışma sırasında aniden babasına saldırması sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği bildirildi. Polis, olay sonrası beyan edilen tanıklıklarla durumun aydınlatılması için soruşturma başlatmış durumda.
Bugün, S.Ç.'nin cenaze töreni yerel bir camide gerçekleştirildi. Tören, ailenin yakın dostları, akrabaları ve komşularının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Cenaze namazı sırasında, duygusal anlar yaşandı. Sevenleri, hayatı boyunca birçok insana yardım eden, güler yüzlü bir baba olarak tanıdıkları S.Ç.’nin hatırasını yaşatmak adına gözyaşları döktü. "Baba, sen artık aramızda yoksun ama hatıralarında hep yaşayacaksın" diyerek veda eden bir akraba, bu tip olayların genç nesli nasıl etkilediğini düşündüren bir açıklamada bulundu. Törende, "Bu aile için çok zor bir süreç. Ama bu tür trajediler, toplum olarak ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor" diyen bir arkadaş, herkesin kulak vermesi gereken bir mesaj verdi.
Olayın ardından sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, toplumsal duyarlılığın artmasına vesile oldu. Birçok kişi, aile içi şiddet ve iletişimsizlik konularında farkındalık yaratmak amacıyla seslendi. “Bir ailenin çöküşü, bir toplumun çöküşüdür. Sorunlarımızı konuşarak çözmeliyiz” şeklindeki paylaşımlar dikkat çekti. Bu tür olayların önüne geçebilmek için, toplumda farkındalık yaratılması ve aile dinamiklerinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Öte yandan, olayın yargı süreci devam ediyor. Oğul S.Ç., haksız tahrik nedeniyle yargılanacak. Bu durum, hem kamuoyunun hem de ailenin gözünde daha fazla tartışmalara yol açabilecek bir mesele olarak gündemdeki yerini aldı. Uzmanlar, genç bireylerin ruhsal sağlığının desteklenmesi ve aile içindeki iletişim sorunlarının giderilmesi yönünde faaliyetlerin artırılması gerektiği fikrini savunuyor. Toplumun her kesiminden bu trajik olay sonrası gelen tepkiler, aslında derinlerde yatan sorunların bir yansıması olmaktadır.
Cenaze sonrasında ailenin oluşturduğu destek grupları, yaşanan acının yalnız olmadıklarını hissettirirken, benzer durumlarla karşılaşan diğer ailelere de yardımcı olmayı hedefliyor. "Birlikte acılarımızı dindirebiliriz" diyen grup üyeleri, toplumun her kesimini duyarlı olmaya ve destek vermeye çağırıyor.
Oğul cinayeti, hatırlatmak gerekir ki sadece bir aileyi değil, tüm bir toplumu etkileyen bir durumdur. Birçok gencin, bu ve benzeri çatışmalar nedeniyle yaşadığı zorlukların çözüm bulması gerektiği artık kabul edilmektedir. Dileğimiz, bir daha benzer olayların yaşanmaması ve ailelerin sağlıklı bir şekilde iletişim kurarak sorunlarını çözebilmesidir.