Son günlerde Türkiye, FETÖ ile mücadele kapsamında önemli adımlara şahit olmakta. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üzerindeki FETÖ etkisinin bertaraf edilmesi amacıyla gerçekleştirilen operasyonlar, hem devletin güvenlik yapısını güçlendirmek hem de halkın güvenini pekiştirmek için büyük bir öneme sahip. Bu kapsamda, son iki haftada birçok ilde düzenlenen operasyonlar, dikkat çekici tutuklama ve gözaltı sayılarıyla sonuçlandı. Herkesin merakla beklediği bu operasyonların detaylarına ve FETÖ ile mücadelenin seyrine yakından bakalım.
FETÖ terör örgütünün, devletin kritik noktalarında, özellikle Emniyet ve TSK içinde oluşturduğu yapılanma, son yıllarda ülkemizin en önemli güvenlik sorunlarından birini haline gelmişti. Devlet, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından bu yapıyla daha etkili bir şekilde mücadele etmek için stratejilerini yeniden gözden geçirdi. Son yapılan operasyonlar, bu stratejilerin ne denli etkili olduğunu gözler önüne serdi.
Emniyet ve TSK içindeki FETÖ bağlantılarının derinlemesine araştırılması ve bu organizasyonun çökertilmesi amacıyla ciddi bir istihbarat çalışması yürütülüyor. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen operasyonlarda, birçok üst düzey rütbeli askerin yanı sıra, Emniyet Müdürlüğü’nde görevde bulunan bazı personel de gözaltına alındı. Bu gelişmeler, FETÖ’nün hala aktif olduğunu ve savaşın devam ettiğini gözler önüne seriyor.
FETÖ ile mücadele süreci, yalnızca güvenlik ile ilgili bir konu olmaktan öte, sosyal ve siyasi etki alanında da kayda değer değişiklikler yaşatıyor. Bu operasyonların sıklığı, toplumda FETÖ’ye karşı duyulan güvenin arttığını ve devletin bu konuya hassasiyetle yaklaştığını gösteriyor. Ancak, bu süreçte yanlış bir durumla karşılaşmamak için adaletin tecelli etmesi son derece kritik. Herhangi bir insanın haksız yere mağdur olmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği kamuoyunda sıkça dile getirilmektedir.
Öte yandan, Emniyet ve TSK’daki temizlik süreci, özellikle de uluslararası arena açısından Türkiye'nin daha güçlü bir konumda bulunmasına katkı sağlıyor. FETÖ'nün uluslararası bağlantılarının ve yapılanmalarının ifşa edilmesi, diğer devletler nezdinde de Türkiye’ye olan itimadı yenileyebilir. Türk hükümeti, FETÖ’nün yurtdışındaki uzantılarına karşı da operasyonlar düzenleyerek uluslararası işbirliğini artırmayı hedefliyor. Bu bağlamda, yurtdışı operasyonlar da devreye girecek ve FETÖ’nün global etkisinin azaltılması alındığı tedbirlerden biri haline gelecektir.
Sonuç olarak, Emniyet ve TSK’da gerçekleştirilen FETÖ operasyonları, yalnızca güvenlik terörü ile mücadele değil, aynı zamanda Türkiye’nin gelecekteki siyasi ve sosyal yapısında da köklü değişimlere zemin hazırlıyor. Kamuoyunun gözünde devletin güçlü bir irade sergilemesi, bu mücadelenin arzusu kadar sürekliliğini de sürdürecek bir anlayışın geliştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu süreçte gösterdiği dayanışma ve birlikteliğin, terörle mücadele konusunda yeni bir sayfa açması beklentileri artırıyor. Geçmişte yaşananların tekrar etmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması şart. FETÖ ile mücadele, sadece belli bir döneme değil, sürekli bir süreç olmalıdır.
Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz; Türkiye’nin kararlı duruşu, terör örgütlerine dikkatle yanıt vermesini sağlayacak ve toplumda güven duygusunu artıracaktır. FETÖ ile olan mücadelede hep birlikte hareket etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.